Kanada’da yeni hayat
Hukukçu Tankut Soykan ve iktisatçı Şahnur Soykan, evliliklerinin 4. yılında Kanada uçağındaydılar. Bir şirket aracılığıyla göçmenlik için başvuran genç çift, Kanada tarafından kısa sürede kabul edilmişti. Tankut Soykan, İstanbul Üniversitesi Adalet Yüksekokulu’ndaki asistanlık görevini bıraktı. Şahnur Soykan, Demirbank İnsan Kaynakları bölümündeki uzmanlık görevinden istifa etti. Geleceklerini ülkelerinin dışında aramalarının nedeni, Türkiye’de olanaklarının yetersizliği, Kanada’da ise onları ideallerini götürecek yolların daha açık olmasıydı.
Tankut Soykan, akademik alanda yaşadığı hayal kırıklıkları sonucunda Kanada’da doktora yapmaya karar verdiğini anlatıyor: “Kanada’daki McGill Karşılaştırmalı Hukuk Enstitüsü’nün programı çok ilgimi çekti. Ancak Türkiye’den burs almak çok zordu. Bu nedenle göçmen olmaya karar verdik. Göçmen olunca international student ücreti ödemiyorsun. Normal vatandaşlar ne ödüyorsa aynısını ödüyorsun. Hem çalışma ve Kanada burslarından yararlanma hakkın da oluyor”.
Çiftin bir şirket aracılığıyla yaptığı göçmenlik başvurusu kabul edilince, yeni bir hayata yolculukları başladı. Birkaç ay Toronto’da yaşadıktan sonra Montreal’de bulunan McGill Üniversitesi’ne kaydını yaptıran Tankut Soykan, ‘uluslararası hukuk’ doktorası yapıyor.
İki yıldır Kanada’da yaşayan Soykan, ilk zamanlarda her şeyin çok zor olduğunu anlatıyor: “Kanada’da iş tecrüben olmadığı için iş bulman zor oluyor. O nedenle alt seviyeden başlıyorsun. Ev tutmak, hesap açtırmak bile dertti. İngilizce çok önemli. Ama en büyük zorluk ailenden ve dostlarından çok uzakta olmak. Özlem olmasa burası çok güzel”. Ancak sosyal devlette yaşamanın avantajlarının, her şeyi kolaylaştırdığını söyleyen Soykan, “Buranın en güzel yanı şu: İstekliysen sistem sana her olanağı sunuyor. Önünde kapılar bir bir açılmaya başlıyor. Zorlukları kısa sürede aşıyorsun” diye konuşuyor. Kanada’nın çokkültürlü bir ülke olduğunu ve ırkçılık yapılmadığını söyleyen Soykan, “Biz burayı çok sevdik” diyor.
Bir yanıt bırakın